334- Perde

30 11 2014

334

“İnsan varlığı kendini bilme yolunda önce beden ile tanışır. Beden varlığının ispatı için elindeki tek delildir. Algısı nettir, gördüğüm ‘ben’im. Bu, bildiğim ben.

Yine de yaşam ilerledikçe ötesinde bilmediği şeyler olduğunu fark eder. Dışarıdakinin içinde ne olduğunu sorgulamaya başlar. Nedir bu bedeni canlandıran? Derin bir iç gözleme yönelir. Bu sefer tanımaya çalıştığı benlik’tir. Sorusu nettir, ‘Ben kimim?’

İnsan varlığı içteki ve dıştaki ‘ben’ arasında sorularını yanıtlama uğraşındayken, zamanın bir anında, bilmesi gerekir ki ne dışta ne içte olan bir başka ‘ben’ daha vardır. Bu, ‘ben’den gizlenen ben’dir. Peki, neden gizlidir?

İnsanın ruhunu ‘utanma’ diyebileceğimiz bir duygu sarmıştır. Bu duygu insanı önce yaşamdan ve kendinden sonra da diğerlerinden ve yaratılıştan ayıran bir perdedir.

Alıntı: Saba Melike Belkıs Doğar, Yaşam Gördüğünün Ötesinde

Fotoğraf: Saba Melike Belkıs Doğar





333- Hoşgeldin

29 11 2014

333

“İnsan,
Yaşamından gidenlere
Geride kalanlara
Neden hep hüzün duyar?
.
Hatırlamaz mı,
Her gün kendisi
Bir önceki güne ait
‘Ben’den ayrılır…
.
Belki de,
Gerçek vedaların olmamasından
Gerçekten veda edememesinden
Sevgiyle gitmesine
İzin vermediğindendir.
.
İnsan,
Vedaları sevdiğinde
Bırakıp özgürleştirdiğinde
Değişip dönüştürdüğünde
Anlar artık ayrılık diye
Bir şey olmadığını.
.
Her veda,
Yeni bir ‘ben’e
Yeni bir ‘sen’e
Hoşgeldin
Demektir.
.
Yaşama ve devamlılığa
İzin vermektir.”

Alıntı: Saba Melike Belkıs Doğar, Yaşam Gördüğünün Ötesinde

Fotoğraf: Saba Melike Belkıs Doğar





332- Adı Olmayan Kitap

28 11 2014

332

“Bu kitabın bir adı yok.
Tek bir yaşamı değil, “yaşam”ı anlatmak için dile geldi.
Her kelime, her satır, her sayfa ile birlikte gözlerinizi başka bir gerçekliğe açmanız için.
Ruhunuzun gözlerini açmasına izin vermeniz için.
Ruhun gözleri sizin izniniz olmadan açılamaz…
Bugün, İzin Günü.
Birbirinizi görmeniz, birlikte yaşamı görmeniz için.
İnsan, ruhun sevdiği.
Ruhun biricik ikameti.
Birbirini kabullenmek var oluşu kabullenmek demektir.
.
Yaşamın adı yoktur.
Sonsuz potansiyeldir.
Doğurgandır. Sonsuz olasılığa gebedir.
Bu kitap yaşam, yaşamın kitabı…
Sen bu kitapsın. Adın yok.
Sen insansın. Dünyada adın yaşam.
Sonsuz potansiyellerin sahibisin.
Yaşamı öğrenmek için açıp okuman gereken bir tek sensin.

Alıntı: Saba Melike Belkıs Doğar, Yaşam Gördüğünün Ötesinde

Fotoğraf: Saba Melike Belkıs Doğar





331- Ruhun Bir Adı Var Mıdır?

27 11 2014

331

“Gerçek güzeldir. Güzel olan da gerçek.”
.
Bir adın yoksa seni nasıl çağıracağım?” diye sordu.
İsimsiz olmak…
Bu bizi ürkütüyor mu?
.
Varlık doğduğunda isimsizdir. Bizler tanımak için isimler veririz. Oysa isimlerde varlığı kaybederiz.
Bu dünyada isimlerle var olmaya alışkınız.
Peki, ya bu dünyanın ötesinde?
İnsan ruhun adını bilebilir mi? Ruhun bir adı var mıdır?
.
O, belki de yüzlerce isim aldı bugüne kadar. Çağlar boyunca farklı yaşamlara ve kişiliklere sahip oldu.
Oysa aynı öz, aynı varlık.
İsimlerin ötesinde.
Cisimlerin ötesinde.
Hangisinin sen olduğunu söyleyebilir misin?

Alıntı: Saba Melike Belkıs Doğar, Yaşam Gördüğünün Ötesinde

Fotoğraf: Saba Melike Belkıs Doğar





330- Varlığın Gerçek Âleminde

26 11 2014

330

“İçindeki bu “sen” hangi sen?
Eğer benle tanışmaya geldiysen
Belki de en iyisi önce senle tanışman
Ve belki ancak o zaman
Ne “sen” konuşmaya gerek kalır burada
Ne de “ben
Varlığın gerçek âleminde
Ne söze gerek kalır ne de isme
İçindeki tüm “sen”ler tek tek tanışır birbiriyle
Ve hepsi özde birleştiğinde
Geriye ne sevgisizlik kalır ne de “sen”

Alıntı: Saba Melike Belkıs Doğar, Yaşam Gördüğünün Ötesinde

Fotoğraf: Saba Melike Belkıs Doğar





329- İçindeki “Ben”

25 11 2014

329

“İçindeki bu “sen” hangi sen?
Sonu var mıdır sonsuz “ben”lerle tanışmanın
Sonu var mıdır her tanışmada tekrar karışmanın
İşte, şunlar övünülecek olanlar
Şunlarsa yerilecek olanlar” derken
Yaratmaya da yok etmeye de muktedir olan
İçindeki hangi “sen”?
.
İçindeki bu “sen” hangi sen?
O sen ki kendinden bile gizlenmiş
Kaçak bir yabancıysa eğer
Döndüğün bir köşebaşında karşılaştığında
Sen kendini tanıyamaz
Ve korkarsan varlığından
Bir de kendinden kaçıyorsan bilmeden
Nasıl bulursun kaybolmuş benliğini yeniden?

Alıntı: Saba Melike Belkıs Doğar, Yaşam Gördüğünün Ötesinde

Fotoğraf: Saba Melike Belkıs Doğar





328- İçindeki Sen

24 11 2014

328

“İçindeki bu “sen” hangi sen?
Ne kadar tanıyorsun “ben” dediğin seni?
Onlarca isim, onlarca sıfat verebilirsin
Yine de bilebilir misin hangisi gerçek olan?
Dersin ki: “Bu güzel sözleri söyleyen,
Şefkatli ve bilge olan benim.
Peki, ayaklarının dibinde yatan kim o zaman?
Onun katili sen değil misin?
.
İçindeki bu “sen” hangi sen?
Nasıl bilebilir insan
Kalbi sevgi ve mutlulukla parlayan
Ya da isteği olmadığında hırçınlaşan mı
Yoksa öfke ve nefretle kavrulan mı gerçek “ben”?
Yaşadığın yılları saymak yeter mi
Zaman yeterince geçmişse eğer, artık
Hepsini gördüm”, “Hepsini tanıdım” demeye
Emin misin gerçekten hepsi bu?

Alıntı: Saba Melike Belkıs Doğar, Yaşam Gördüğünün Ötesinde

Fotoğraf: Saba Melike Belkıs Doğar





327- Şimdi Hangi Zamandır?

23 11 2014

327

Yaşam hep orada.
Artık saatleri bırakabilirsin.
Korkma, yaşamın zamanı dışarıda değil… senin içinde.
Ruhunun zamanını dinle… bilirsin.
Sana vakti geldiğinde doğmanı söyleyen,
Vakti geldiğinde yaşamanı, değişmeni ve dönüşmeni,
Ve vakti geldiğinde ölmeni söyleyecek olan… bir tek o.
Bu an senin için yaşamaya gerçekten başlama zamanı.
Bırak dünya saatlerini.
Dinle… içinde… Hisset.
Sor, şimdi senin için ne zamanı?…
Ah, hadi bırak artık dünyanın saatlerini ve senin planlanmış zamanlarını… hepsi birer aldatmaca.
Gerçek cevabı bir tek ruhun bilir.
Bir tek evrenin bilgisi konuşur ruhunla… bir kuşun kanadında, gökyüzündeki bulutta, yeryüzündeki yağmur damlasında, denizin bir dalgasında ya da bir şarkının notasında…
Sessizce anlatır ruhuna… şimdi hangi zamandır.
.
Gözlerini kapa ve dinle içindeki şarkıyı…
Sor kendine, senin ruhunun zamanı bir sabah makamı mı?
Yoksa gecenin sesi bir noktürn mü?
Ruhun zamanını öğrendiğinde, evrenin sonsuzluğunu bulacağın tek yer senin kendi içindir.

Alıntı: Saba Melike Belkıs Doğar, Yaşam Gördüğünün Ötesinde

Fotoğraf: Saba Melike Belkıs Doğar





326- Zamansız Sonsuz

22 11 2014

326

“Evrenin sonsuzluğu.
Zamansız.
Orası senin dünyan değil di mi?
Kabul et, zamansızlık nedir bilmiyorsun sen. -Hiçbirimiz bilmiyoruz.-
Oysa sen ve ben, gün ve gece ile işaretlenen dünyalarımızın içinde, sonsuzluk yolcusuyuz.
.
Sonsuzluk… insana yabancı.
İnsan gün ve geceleri sayarken… yaşam sonsuzlukta akar.
Yaşam… sonsuzluğun bilgisiyle akar.
Evrenin zamanı… sonsuzluğun bilgisinin içinde.
Evrenin zamanı…
Zamansız sonsuz.
Sevgi dolu… ruhunla konuşur.
Sadece dokunur ve hatırlatır… vaktin geldiğini.
Doğan güneşi anlatır…
O, akan zaman değildir.
Yaklaşan geceyi anlatır…
O, biten bir gün değildir.
Gün de gece de senin için bilginin yoludur.
Bak, bu sabahın kuşları artık dünküler değil.
Bu gecenin sessiziliği… düne ait değil.
Hepsi senin görmeni… görmeni ve anlamanı bekliyor.
Aslında geçen… zaman değil.

Alıntı: Saba Melike Belkıs Doğar, Yaşam Gördüğünün Ötesinde

Fotoğraf: Saba Melike Belkıs Doğar





325- Ruhun Zamanı

21 11 2014

325

“Ruh senin zamanını bilir mi?
Geçen saatlerin bir anlamı var mı?
Senin dünyanda günler ve geceler akıp giderken,
Evren senin yıllarını sayar mı?
.
Hiç soruyor musun kendine, neden gözlerin hep saatlerde?
Saatinin akrep yelkovanı iyi birer asker, görev başında… soğuk ve duygusuz.
Kalbinden geçeni dinlerler mi, sorarlar mı korkun nedir diye?
Neden tek tek koparıyorsun takvimin yapraklarını?
Oysa geçen zaman seni kahrediyor…
Hiç soruyor musun… gerçek yaşam senin zamanını ölçer mi?

Alıntı: Saba Melike Belkıs Doğar, Yaşam Gördüğünün Ötesinde

Fotoğraf: Saba Melike Belkıs Doğar