“İnsan varlığı kendini bilme yolunda önce beden ile tanışır. Beden varlığının ispatı için elindeki tek delildir. Algısı nettir, gördüğüm ‘ben’im. Bu, bildiğim ben.
Yine de yaşam ilerledikçe ötesinde bilmediği şeyler olduğunu fark eder. Dışarıdakinin içinde ne olduğunu sorgulamaya başlar. Nedir bu bedeni canlandıran? Derin bir iç gözleme yönelir. Bu sefer tanımaya çalıştığı benlik’tir. Sorusu nettir, ‘Ben kimim?’
İnsan varlığı içteki ve dıştaki ‘ben’ arasında sorularını yanıtlama uğraşındayken, zamanın bir anında, bilmesi gerekir ki ne dışta ne içte olan bir başka ‘ben’ daha vardır. Bu, ‘ben’den gizlenen ben’dir. Peki, neden gizlidir?
İnsanın ruhunu ‘utanma’ diyebileceğimiz bir duygu sarmıştır. Bu duygu insanı önce yaşamdan ve kendinden sonra da diğerlerinden ve yaratılıştan ayıran bir perdedir.”
…
Alıntı: Saba Melike Belkıs Doğar, Yaşam Gördüğünün Ötesinde
Fotoğraf: Saba Melike Belkıs Doğar