Evren sonsuzdur.
Sonsuzluktan gelir ve sonsuzluğa akar.
Varlık sonsuzluk içinde yolculuktadır.
…
Sonsuzluğun içerisinde insan, bugünkü varoluş haline yazılı tarihin anlattıklarının ötesinde bir yolculukla ulaştı. Bulunan en kadim bilgiler ve anıtlar bile bize bu yolculuğun başlangıcını gösteremiyor. Belki efsaneler, evet bugün birer öykü olarak dinlediğimiz o efsanelerde belki ipuçlarını bulabiliriz. Yine de çoğu bizler için inandırıcı olmaktan öte, sadece eğlenceli birer hikaye olarak kalmaya mahkum…
İnsan varlığı varoluş sürecinde yedi ana ırk olarak gelişir.
Her ırk için kabiliyet ve deneyimler değişir. Her ırk geçtikleri farklı değişim evrelerinin ardından büyük bölümleriyle bozulur ve körelmiş insana dönüşür. Değişim kabiliyetine sahip küçük bir kısmı ise yeni ırkı yaratır. Geçmişte bu, böyle oldu. Bugün de, böyle olmaya devam ediyor…
Günümüz insanı bu dönemlerin beşincisine ait olan “Aryalılar/Ariler” soyundan gelir.
Değişim ve dönüşümün kuralı olarak, her ana ırk, öncekilerden büsbütün farklı ruhsal ve fiziksel özelliklere sahiptir:
… Atlantikliler, hafıza ve bununla bağlantılı her şeyde özel gelişim sergilediler.
… Aryalılar, düşünce gücü ve bunu geliştirme yükümlülüğüne sahiptiler.
Irklar bu özelliklerini kullanır, geliştirir ve sonunda kendi yıkımlarını -ya da kurtuluşlarını- yine bu özellikleriyle hazırlarlar.
Her ırk yedi evreden geçmek zorundadır ve her ırkın özel yetenekleri başlangıçta uyku evresindedir, zamanla olgunlaşır ve en sonunda yine geriler. Bu yüzden her ana ırk, yedi alt ırka ayrılır. Geçişler keskin değildir, ırklar içiçe, yanyana yaşar ve gelişirler…
Ana ırklar genel özellikleriyle insan varlığının evirimini sergiler;
1-‐ ESİRİ / Esiri alemde bedensiz formlar var oldular. Bu dönemde organlar ve düşünme yoktu. Tek algı şekli bir tür dokunma ve işitmeydi. Güdüsel bir rüya yaşam sürdürülüyordu.
2-‐ HYPERBOREA / Hermafrodit yani çift cinsiyetli varlıklar dönemi. Bu dönemde kendiliğinden yumurtlama ile üreme sağlanıyordu. Beden yoğunlaşmış durumda ancak hala devasa idi.
3-‐ LEMURYALILAR / Atlantiklilerin ataları. Bu dönemde yoğunlaşma tamamlandı. Cinsiyet ayrımı gerçekleşti ve bilinen insan formu oluştu. Hava soluma başladı ve bununla birlikte de esiri alemden çıkış gerçekleşti. Beden hala devasa boyutlardaydı, yaklaşık 3-4 metre. Cinsiyet ayrımı ile cinsel üreme başladı. Bu ırk dev taşlardan şehirler inşa etti.
4-‐ ATLANTİKLİLER / Hafıza gelişti. İmgesel düşünme, hatırlama yöntemiyle karar alma, geçmiş tecrübelere güven duyma devreye girdi. Ezeli ve daimi bilgi dönemi yaşandı. Yaşam enerjisi kullanıldı. Yoğun hava boşluğu ve ince yoğunlukta su mevcut idi. Doğa ile uyumlu yaşam içinde nesneler adlandırıldı. Sadık hafıza, yavaş gelişim ve tekrarlama döneminde, bireysellik ve kişisellik henüz yoktu. Bilginin yaşı önemliydi, ancak mantıksal düşünce ve tasarlama da henüz yoktu. Hafıza, insan doğasının derin temeline akıldan daha yakındı ve doğa varlığın hizmetindeydi. Tohum enerjisi kullanılıyordu.
Atlantik alt ırkları, nisbeten yakın çağların gelişimini gösterir;
1-‐ RMOHALLAR / Atlantik dönemi 1. alt ırk. Duyu edinimi odaklı hafıza mevcuttu. Dilin gelişimi başladı ve bununla birlikte de sözün gücü; psişik-majik kullanımlar gelişti. Şimdiki güç için yoğunluğu önemliydi. Geçmişe bağlılık ve duygular mevcuttu.
2-‐ TLAVATLİ / Atlantik dönemi 2. alt ırk. Kişisel değer ve hırs ortaya çıktı. Toplumsal hafıza ile birlikte anıtlar inşa edildi. Kral-Şef ve ata kültü yaratıldı. Geçmiş başarılar önem kazandı. Toplumsal yaşam -ulus- başladı.
3-‐ ….. / Atlantik dönemi 3. alt ırk. Yeni şeyler deneme ve kişisel deneyim dönemi. Kişisel benliğin aşırı güçlenmesi ile bencillik ortaya çıktı. Doğaya hakimiyet öne çıktı ancak yerleşim hala bahçelerdeydi. İnisiyeler döneminde, güç alttan yukarı geliştirildi ve tepede aydınlanma tanımlandı.
4-‐ ESKİ TURANLILAR (ESKİ UYGURLAR) / Atlantik dönemi 4. alt ırk. Aşırı kibir ve güç dönemi. İstek ve arzular öne çıktı, dürtüsel davranışlar, yıkıcı tesirler baş gösterdi. Hafıza yetisiyle eğitim bitti.
5-‐ ESKİ SAMİLER / Atlantik dönemi 5. alt ırk. Manevi güçler ortaya çıktı, içses kavramı gelişti. Karşılaştırma yapılmaya başlandı. Karar verme gücü ve düşünce gelişti ancak yaşam gücü üzerinde kontrol kaybedildi. Bayağı arzular ve zevk bilgeliğin yerini aldı.
6-‐ AKADLAR / Atlantik dönemi 6. alt ırk. Akıllı liderlerin ortaya çıkışı. Kullanılır, elden geçirilmiş düşünce gücü ağırlık kazandı. Toplumsal yasalar oluşturuldu, reformist ve girişimci yaklaşımlar sergilendi.
7-‐ MOĞOLLAR / Atlantik dönemi 7. alt ırk. Anılara sadakat dönemi. ‘En eski en iyidir’ düşüncesi yerleşti. Yaşam gücüne duyulan saf inanç değer kazandı. Parapsikoloji, ak büyü -düşünce gücünde tabiat gücü- kullanıldı.
Atlantik ırkının sona ermesiyle başlayan yeni ırk Aryalılar adını aldı;
5-‐ ARYALILAR / Bu dönemde düşünce gücü önem kazandı.
Bugünün insanı / Aryalılar alt ırkı olan günümüz insanı için şimdi mantıksal akıl, kombinasyon ve kavramasal düşünce ön planda. Ancak, bir sonraki kök soy için ayıklanma olacak ve herkes yerini bulacak.
6-‐ ALTIN ÇAĞIN BAŞLANGICI / Psişik yeteneklerin artacağı bu dönemde maddesel kölelik bitiyor.
7-‐ EVRİMİN SONU
…
İnsan bugününü değerlendirirken geçmişi bilmeli ve saygı duymalı. Geçmişin ise sadece yazılı tarihten ibaret olmadığını kabul etmeli.
Bugün durduğunuz noktada siz aileniz, çevreniz, toplumunuz, ulusunuz, dünyanız ve evreninizin içinde var oluyorsunuz.
Evren sonsuzdur.
Sonsuzluktan gelir ve sonsuzluğa akar.
İnsan sonsuzluk içinde yolculuktadır.
İnsan dünü hatırlarken akışın sırasını unutmamalı. Sevgi ve saygı içten dışa doğru yönelir. Merkezde insanın ilk saygı duyması gereken varlık kendisidir. Kendine saygı duymayan ailesine duyamaz. Ailesine saygı duymayan çevresine duyamaz. Çevresine saygı duymayan toplumuna duyamaz. Toplumuna saygı duymayan ulusuna duyamaz. Ulusuna saygı duymayan dünyasına duyamaz. Ve dünyasına saygı duymayan yaşama saygı duyamaz.
Yaşama saygı duymayan ne kendine ne de varoluşa saygı duyabilir…
Bugün hatırlamak için iyi bir gün. Bugün başlamak için iyi bir gün.
Saygı duymaya kendinizle başlayın. Sonra çok uzağa gitmeden ailenize, arkadaşlarınıza, komşunuza, sizi siz yapanlara, sizi seven ve gözetenlere saygı duyun.
Bugün ölmüş atalarınızı hatırlayın.
Ama, en önce kendi ailenizde yitirdiklerinizi, adını hiç anmadıklarınızı, yargılayıp ya da önemsiz görüp unuttuklarınızı hatırlayın. Ve daha sonra sizi ve ailenizi var edenleri hatırlayın.
Ölümsüzlük ruha aittir, insan ancak hafızasında ölümsüzleştirir. Varlık ise sonsuzlukta hiç durmadan yolculuğuna devam eder. Unutmayın, hafızanın başlamadığı ya da bittiği yerde bile varlık varolmayı sürdürecektir.
* Irkların gelişimi için referans kaynak: Akaşik Kayıtlar, Rudolf Steiner